top of page

Benim Ressamım; Dilara Özgül

  • Yazarın fotoğrafı: Tuğba Şahintürk
    Tuğba Şahintürk
  • 8 Mar
  • 2 dakikada okunur

Bu coğrafyada her şeye rağmen üretmeye devam eden, özgürlüğü için mücadele eden, erkek egemen sisteme boyun eğmeyen canım kadınların gaffasından öpüyorum.

Yaşasın kadın dayanışması,

Yaşasın 8 Mart!


Günün önemine binaen yetenekli bir kadınla sizi tanıştırmak isterim.

En sevdiğim yaşayan ressam (şükür moment) Dilara Özgül ile söyleşimize buyrun;


Tuğba: Önce biraz seni tanıyalım mı? 

 

Dilara: Merhaba ben Dilara. Antalya’da sıcak bir yaz gününde dünyaya geldim, tam da bu yüzden en çok yaz mevsimini severim🫠Üniversiteyi de Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim bölümünde okudum. Okuldan 2014’te mezun oldum ama malum hayat şartları bambaşka bir sektörde çalışmak zorunda kaldım. Sonrasında film endüstrisinde sanat/dekor departmanlarında çalıştım. Pandemide evde kaldığımız o garip dönemde hayatımda olduğu kadar  resimlerimde de farklı bir arayış içine girdim. Şu an da zaten bildiğin gibi Dol Art Studio isimli Instagram hesabımda resimlerimi sergiliyorum🥲



Tuğba: Sanatla tanışman nasıl oldu, ne zaman resim yapmaya başladın?  

 

Dilara: Sanatla ilkokulda tanıştım diyebilirim. İzlediğim filmlerden aklımda kalan sahneleri, o çok meşhur dağların arasından dere akan manzara resimleri ve kabarık şık elbiseler giyen kadın resimleri yapardım. Profesyonel olarak ise ilk kez lisede resim dersleri almaya başladım, kendimi geliştirdim ve güzel sanatlar maceram başladı.



 

Tuğba: Şu an aktif olarak Dol Art Studio isimli hesabın üzerinden seni takip ediyoruz. Bize Dol Art’ın içeriğinden bahseder misin?

 

Dilara: Evet Dol Art Studio’da aslında pandemide geliştirdiğim bir projeyi nihayet başlatmış bulunuyorum. O dönem yakın çevremdeki herkesin çocukluk fotoğraflarını toplamaya başladım. Yavaş yavaş bu retro fotoğraf albümümdeki fotoğrafları resmetmeye giriştim, resimle arama mesafe girdiği için bu hiç de kolay olmadı. Ondan olacak ki ancak 2024’te hayata geçirebildim hahaha. Neyse Dol Art Studio’da amacım insanların eski fotoğraf albümlerini yeniden canlandırmak. 



Tuğba: Peki bu içeriğe nasıl karar verdin? Nelerden ilham aldın?

 

Dilara: Çocukluk fotoğraflarına bakmak en büyük hobim, büyüyünce de bu hobi değişmedi. İnsanlar da benim gibi, nostalji çok seviyoruz hep birlikte. İnsan hatırlamadığı bir dönemden fotoğrafını görünce çok değişik hisler içine giriyor. Ben de bu hissi arttırarak o fotoğrafı resmedip resmin içine çekiyorum insanları. Yani kısacası çocukluk, gençlik anılarımızdan ilham aldım diyebilirim.

 

Tuğba: Çalışmaların sahiplerine ulaştığında nasıl tepkiler alıyorsun?

 

Dilara: Çok güzel tepkiler alıyorum gerçekten. Önce bir şaşkınlık oluyor çünkü ilk kez o fotoğrafı resim halinde görüyorlar. İnsanlar genelde iş bittiğinde fotoğraf atmamı dahi istemiyorlar. Sürpriz olsun ve geldiğinde göreyim diyorlar🙂



Tuğba: Resim okumak isteyen çalışmaya yeni başlamış veya başlayacak birine önereceğin bir tavsiye istesem ne olur? 

 

Dilara: ⁠⁠Çalışmak, egzersiz yapmak, elini sürekli çizer halde tutmak o kadar önemli ki, benim hesabıma girip bunu canlı canlı kendiniz görebilirsiniz, eski işlerimle son işlerim arasında dağlar kadar fark var. Bir de önemli diğer konu ısrarcı olmak, kendinize seçtiğiniz tarzda ısrarcı olun, olmuyor ben bunu değiştireyim yerine ısrar edin elbet başaracaksınız. İstikrarlı hayal hakikattir🥲🥲🥲

 

Tuğba: Peki son olarak günün önemine binaen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için kız kardeşlerine ne söylemek istersin?

 

Dilara: Bugün hayatın her alanında emeği, mücadelesi ve yaratıcılığıyla var olan tüm kadınlar her zaman sanatın da en önemli emekçileri olacak. Sanatta, işte, sokakta, evde nerede olursak olalım, birbirimize sahip çıktıkça değişim mümkün. Genç kadınlara da önerim her zaman bu destek çemberinde yer almaları olacaktır.


Beni kırmayıp zaman ayırdığı ve biz sanat aşkıyla yanıp tutuşan binlerce Hadi okuyucusunu (777) bilgilendirdiği için teşekkür ederim. 

댓글


bottom of page