Hadiii Kos! Deniz, mythos, keyif
Güncelleme tarihi: 4 Eki
Açık olmam gerekirse Kos'u sevmemin Kos'dan bağımsız birkaç nedeni var.
Zaten bir yeri sevmekte böyle bir şey bence. Oradaki hislerin ve duygun.
Bide içtiğin biralar...
Kos'u sevme nedenlerim sıralı liste;
Canım Stella ile birlikte uzun zamandır konuştuğumuz ada tatilini yaptık çok keyifliydi. Üşenmeyip sabah koşusuna çıktım ve her yere çok yakışan sabah miskinliğini deneyimledim. 10KM sonunda kendime güzel bir kahve ısmarladım ve enteresan kahve sözcüğünün sonunda ''i'' harfi yok.
Komşu adamız pek çok açıdan gözümüzde canlanan tipik mavi beyaz Yunan adası tablosu çizmiyor bize. Hatta yerli ve milli prenses adalarımız görsel şölen anlamında daha iyi bile denebilir fakat görsel imajı dışında mis gibi plajları, güler yüzlü ve sempatik insanları, yavaş akan hayat ritmi, cacikisi ile insanı hemen ada kafasına sokuyor. Bodrum'da yaşadığım ve tek feribotla geçtiğim gerçeğini düşününce çok makul bir tercih oldu.
Kos’a nasıl gittim?
Biz Bodrum'dan feribotla geçtik. Biletlerimizi Tilos Travel'dan aldık.
Bodrum'da olduğumuz için direkt limandaki ofisinden aldık.
Bir çok farklı feribot firması mevcut, internetten bulabilirsiniz.
Feribot saatinden birkaç saat önce limanda olduk, gidiş-dönüş 1'er saat beklemişizdir en fazla. Bu arada biz gittiğimizde kapı vizesi henüz aktif olmamıştı Eylül sonu olduğu için aşırı bir kalabalık yoktu. “20 dakikada Kos” reklamlarına aldanmayınız. Yanaşması, durması, kalabalığı derken Bodrum’dan Kos’a ulaşmak 60 dakika kadar sürdü.
Kos’ta ne kadar kaldım?
Konaklama süresi tamamen kişiye kalmış, bizim 2 günümüz vardı gezilecek çok fazla yeri olmadığı için yeterli bi süre. Ama plajları, yemekleri, genel ada ambiyansını yaşamak ve deniz tatili yapmaksa isteğiniz kadar uzatın hanımlar, beyler asla da sıkılmazsınız.
İnsan tüm gün yiyip, içip, yüzüp, uyanıp, yatıp tekrar yiyip, içip, yüzüp, uyanıp, yatıp neden sıkılsın ki zaten. Ay ben sıkılırım diyorsanız da sizi Yunan polisine devrediyorum.
Kos’ta nerede kaldım?
Bizim otelimizin adı Kos Bay Hotel. İki liman var ve burası feribotun yaklaştığı değil diğerine yakın. Yürümeyle ilgili sıkıntınız yoksa ki olmasa iyi olur gibi çok dev bir lokasyon sıkıntısı yok. Ama genel olarak yoğunluğun olduğu yerlere 1,5km kadar uzakta. Neden bu bölgede kalalım ki?
Kalabileceğiniz bazı bölgeleri yazardım ama ne gerek var simge yapıları, Kos limanını baz alarak canımız Booking'den koparıp alırsınız otelinizi.
Kos’ta nereleri gördüm?
Aşırı turistlik bir yer tabii ki. Yine de bir yürüyüp klasik Yunan adası görünümünü hissettiren beyaz taşlı yerlerini görmüş olup kısmette varsa hediyelik bir şeyler kapılabilir.
Çarşıda gezerken birdenbire sokak arasından güzelliğini görüyoruz önce.
Adını Romalılarca öldürülerek Hristiyanlık adına şehit düşmüş Azize Paraskevi’den alıyormuş. Rengarenk freskleri ve gümüş Venedik avizeleriyle ilgi çekici.
Dışı zaten inanılmaz hoş. Hala aktif olarak ibadete açık ve haftanın her günü ziyaret edilebiliyor. Zaten özellikle gitmeseniz bile size kendini gösterecek.
Roman Odeon küçük bir amfi tiyatro. Müzik performansları ve tiyatro için inşa edilmiş bir sahne olmasının yanı sıra, vatandaşların toplantı alanlarından da biriymiş.
Kos'un ana meydanı haburaymış. Asla görkemli değil ama kendi içindeki minamal güzelliği ve antik dönemlerden beri kullanılması inanılmaz.
Eskiden ticaret ve siyasi faliyetler için kullanılsa da, bugün turistik bir konumda.
Ünlü Belediye Pazarı'da burada zaten laps diye görüyorsunuz. Arkeoloji Müzesi, ve Defterdar İbrahim Paşa Cami'de burada.
Cezayirli Gazi Hasan Paşa Cami’nin önünde yer alan meydandaki çınar Hipokrat ağacı olarak biliniyor. Antik Yunan’ın tıp biliminin kurucularından Hipokrat bu ağacın altında ders veriyormuş. Adalı Hipokrat burda ders vermekten hoşlandığından ağaç da tıp biliminin sembolü haline gelmiş. Yine dolanırken karşınıza çıkacak bir yer.
Kordon Boyu
Bizim otelimiz kordonun diğer ucunda olduğundan ilk zorunlu gördüğümüz yer kendisi oldu. Herhangi bir satte sizi çok etkilemeyecek olsa da sabah gün doğumunda çok güzel bir manzarası var. Üşenmeyip koşuya çıktığım için kendimi tebrik ediyorum.
Makas ver bakalım.
Kordon Boyu’nda, denizin hemen dibinde dikkat çekici bir yapı olduğundan hemen sizi kendine çeker. Bina İtalya'nın Rodos ve Oniki Ada’yı işgal edip, Kos’u da sömürge haline getirdiği İtalya Krallığı döneminde yapılıyor. Zaten mimarisinin tatlılığı, simetrik detayları, pencereleri tam bir İtalyan. Halen daha devlet işlerinde kullanıldığı için içine giriliyor mu bilmiyorum ama zaten dışarıdan bakması dahi güzel.
Kos’ta neler yedim, içtim?
Haburada bütün gün oturabilirdik. Limana yakın, asırlık ağaçların altında çok keyifli ufacık bir meydanda dev bir keyif. Benim yanlışlıkla Sevim'e bira yerine vişneli bir içecek sipariş etmem dışında her şey iyiydi.
Bundan sonra mekan isimlerini unutmamaya gerçekten özen göstereceğim ya.
Kendi dünyamda yediğim en güzel dondurmayı yedim ve evet İtalya'da yediklerimden de güzeldi. Dondurma avcısı gibi ertesi günü sinsice gittik aynı yere ama yoktu günlük çıkıyormuş dondurma çeşitleri, bu beni bu dondurmaya daha da aşık etti.
Ertesi sabah kahvesini denedim o da güzeldi.
İlk akşam buraya gittik. Baya popüler ve merkezi bir yer. Hatta Instagrama fotoğraf atmalık gibi bile denebilir. Yediğimiz her şey çok lezzetliydi. Sadece yunan değil dünya mutfağındanda yemekler vardı. Sevim'i cacikiden kusturacak noktaya henüz getirmemiştim o sırada o yüzden masada çok güzel bir caciki var. Kusura bakmayın Yunan cacikisi bizim cacığı döver. Ama bizimde rakımız onların uzosunu döver. Biraz da gönül alalım...
Bodrum'da yaşayan biri olarak deniz konusunda tatmin seviyem çok yüksek. Sadece Bodrum değil genel Muğla bölgesinde hiç ummadığınız yerde enfes denizlere girebiliyorsunuz. Bu yüzden benim Kos'ta denizle ilgili yüksek beklentim yoktu.
Ee tabii ki güzeldi. Daha güzeli hizmeti, yemekleri, ambiyansı, sakinliği, fiyatların asla üzmemesi... Burada akşam üzerine kadar yattık, kalktık, kitap okuduk, yemek yedik, sohbet ettik, denize girdik, yattık, kalktık, denize girdik...
Caciki söylemesem de (ki bana kalsa 3 öğün yerim) “Birayla da caciki mi?” dedirtmeyelim dedim. Yunan salatımız tabii kiiii vardı.
Evet ikinci akşam tam hayalimizdeki meyhaneyi bulduk. İnanılmaz keyifli bir yerdi. Çalışanlar tam olarak hayalinizde canlanan yunan amcalardı. Müşterilerin bi kısmı lokal bi kısmı bizim gibi turist ama mekanın yunan amcaları o kadar domine etmiş durumda ki restoranı zaten herkes yunan gibiydi. Çok fazla yemek söyledik ve çok fazla yedik.
Her şey inanılmaz güzeldi. Mantar, salata, deniz ürünü, caciki, annne patatesi diye uzuyor liste. Ben anne patates kızartması sevdalısı biri olduğumdan, fav olarak onu söylemek zorundayım...
Kısa kısa...
*Kos’a günübirlik gidilir mi?
Şöyle bi' dolanmaya gidecekseniz tabii ki ama keşfetmek için yeterli bir süre olmayacaktır. He ben giderim sabah bi' tur atar, öğlen uzomu içer kalamarımı yerim, akşam da dönerim derseniz bu da miss.
* Kos’tan hangi adalara gidilir?
Kalimnos, Leros, Samos, Rodos, Patmos ve Kiklad.
Kiklad kendi içinde 220 ada barındıyor. Santorini, Mikonos, Naxos, Paros en ünlülerinden bazıları. Bunlar genelde Rodos aktarmalı oluyor, süre olarak uzayabilir yani diğer adalara göre. Ee artık kalanı sizde...
* Seyahat sırasında yapacağım tüm aktiviteler için almam gereken biletleri Get Your Guide sitesinden alıyorum. Ben sergi biletlerimi aldım şimdiye kadar fakat çok fazla seçenek var görüp katılacağınız bir sürü aktivite veya tur çıkabilir. Bu siteyi keşfettiğimden beri seyahat öncesi araştırma yaparken muhakak bakıyorum buraya. Bazı etkinlikler ve biletlerde iptalli alma şansı da var. Daha ne olakiii nays.
*Bir diğer kullandığım app Omio. Bu resmen hayat kurtarıyor. Bütün seyahat biletlerimi istisnasız buradan aldım. Tren, otobüs, uçak her şey var. Ben otobüs ve tren için kullanıyorum. Yolculuk ne kadar sürecek, hangi yol hattı üzerinden gidiliyor vs gibi detayların hepsi mevcut. Biletlerim kısmında tüm satın alımlar gözüküyor ve kontrolde QR kodu göstermek yeterli olduğundan kiosklarda sıra bekleyip bilet almaya çalışmama hiç gerek kalmıyor. I like this^^
Comments